Çok yemek yiyen ama kolay kolay şişmanlamayan insanlar var, tam tersi de var. Ya da bir gıda maddesini sıklıkla tüketen ve daha sonra yemekten dolayı yan etki yaşamayan insanlar var, ama az yiyip yan etkileri hemen hisseden insanlar da var. Neden oldu?
Her insan sadece fiziksel özellikler ve formlar açısından değil, aynı zamanda genler ve hatta metabolizma açısından da farklıdır. Bu nedenle her insanın hassasiyeti ve sindirim gücü farklıdır. Diyet veya ne yediğimiz ve bunun vücut fonksiyonlarını düzenleyen genler ve DNA ile ilişkisini birbirine bağlayan yeni bir bilim ortaya çıkıyor. Bu bilime nutrigenomik denir.
Nutrigenomik nedir?
Nutrigenomik, genlerin yediğiniz yiyeceğe verdiği tepkiyi inceleyen ve gıda vücuda girdikten sonra hangi değişikliklerin olacağını erkenden bulmayı amaçlayan bir bilimdir. Nutrigenomik ayrıca gıdaların neden olabileceği çeşitli hastalıkların görülme sıklığı ile de ilişkilidir.
2001 yılında, yürüten bilim adamı İnsan Genom Projesi insan genlerinin başarılı bir şekilde haritalandığını, böylece genlerle gıda ve çevre arasındaki etkileşimin ve çeşitli kronik hastalıklarla ilişkili gen etkileşimlerinin görülebildiğini belirtti. Nutrigenomik, her bireyin sahip olduğu genlere dayalı olarak beslenme ihtiyaçları olarak kabul edilir. Bu bilimin altında yatan 5 ilke vardır, yani:
- Etkiler doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıksa da, besinler insan genlerini etkiler.
- Belirli koşullarda, diyet veya yenen gıda maddeleri bir hastalığa neden olmak için bir risk faktörüdür.
- Gıdalarda bulunan besinlerin vücudun sağlıklı veya hasta olmasında büyük etkisi vardır, bu her bireyin genetik yapısına bağlıdır.
- Sayısı ve yapısı diyet tarafından düzenlenen ve etkilenen vücuttaki birkaç gen, kronik bir hastalığın şiddetini etkileyebilir.
- Her bireyin ihtiyacına göre gıda tüketimi, çeşitli kronik hastalıkları önlemek, tedavi etmek ve iyileştirmek için kullanılabilir.
Herkesin genleri farklıdır, en az birinin gen farkı %0,1'dir. Nutrigenomikte vücuda giren gıda, vücuttaki gen aktivitesini etkileyebilecek bir sinyal olarak kabul edilir. Ayrıca yiyeceklerin genlerin yapısını değiştirdiği ve genlerin değişmesi durumunda vücutta çeşitli rahatsızlıklara neden olabileceği de bilinmektedir.
Yağ metabolizmasında gıda ve genler arasındaki ilişki
Bir çalışma, yağları metabolize ederken besinler ve genler arasında bir ilişki ve etkileşim olduğunu kanıtlamıştır. Bu çalışmanın sonuçları, belirli bir gene (APOA1*A allel geni) sahip olan bireylerin, tekli doymamış yağ oranı yüksek bir diyet tükettikten sonra, başka bir gene (APOA1*G allel geni) sahip olan bireylere göre daha yüksek seviyelerde kötü kolesterol (LDL) olduğunu göstermektedir. avokado, kanola yağı, zeytinyağı ve bazı kuruyemişler gibi.
APOA1*A alel genine sahip kişilerde ilk başta LDL seviyeleri sadece %12 iken, bu besin kaynaklarını tükettikten sonra LDL seviyeleri %22'ye çıkmaktadır. Vücuttaki artan LDL seviyeleri, tip 2 diabetes mellitus, koroner kalp hastalığı ve diğer kalp hastalıkları gibi çeşitli kronik hastalıklara neden olabilir. Diğer araştırmalar, belirli genlere sahip bireylerde balık yağı, soya fasulyesi ve hindistancevizi yağı gibi çoklu doymamış yağlar içeren gıdaları yemenin vücuttaki iyi kolesterol (HDL) düzeylerini düşürdüğünü, diğer bireylerde ise HDL düzeylerini artırdığını göstermiştir. . . .
Tip 2 diabetes mellitusta gıda ve genler arasındaki ilişki
Hollanda'da yapılan araştırmalar gibi birçok çalışma, şeker hastalarında gıda ve genler arasındaki ilişkiden bahseder. Bu çalışmada, düşük doğum ağırlığı ile karakterize edilen bir 'açlık' durumuyla doğan çocukların tokluk kan şekeri düzeylerinin daha yüksek olma eğiliminde olduğu bulundu. Hindistan'da yapılan başka bir araştırma da aynı şeyi gösterdi, yani vücut kitle indeksi yaşamlarının ilk iki yılında normalin altında olan bebeklerin diyabet geliştirme riski yüksek olacak. Bu nedenle gebelikte ve erken yaşta kötü beslenmenin karbonhidrat ve kan şekeri metabolizmasını olumsuz etkilediği ve bunun da tip 2 diabetes mellitus ile sonuçlanacağı sonucuna varılabilir.
Nutrigenomik aslında tıp alanında hala bir tartışmadır çünkü her bireyin genlerini içerir. Bu, kalp hastalığı, kanser ve şeker hastalığı gibi çeşitli kronik hastalıklara yardımcı olabilecek ve bunların üstesinden gelebilecek yeni bir atılım olabilir. Ancak öte yandan, nutrigenomik hala düzgün bir şekilde uygulanıp uygulanamayacağı araştırılmalıdır, çünkü her birey farklıdır, dolayısıyla ihtiyaçları da farklıdır. Ancak şimdilik, yiyeceğin zamanını, türünü ve porsiyonunu yönetmek, düzenli egzersiz yapmak ve yeterince dinlenmek gibi sağlıklı bir yaşam tarzı uygulamak en iyi tavsiyedir ve herkes tarafından yapılabilir.
AYRICA OKUYUN
- Mide Şişmesine Neden Olan 5 Gıda Türü
- Temiz Beslenme Diyeti Yaşamanın İpuçları
- Mide Şişmesine Neden Olan 5 Gıda