Bir çift çocuk sahibi olmakta güçlük çektiğinde, genellikle eşin yetersiz veya kısır olduğu düşünülür. Ancak çok sık olmamakla birlikte, doğurganlık sorunları yaşayan ve çocuk sahibi olmayı zorlaştıran koca ya da erkektir. Ancak günümüzde tıp alanındaki gelişmelerin daha kolay çocuk sahibi olmak ve çocuk sahibi olmayı zorlaştıran üreme sorunları olan çiftlere yardımcı olmak için sunduğu pek çok çözüm bulunmaktadır. Doğurganlıkla ilgili sorunları olan ancak çocuk sahibi olmak isteyen erkeklere yardımcı olabilecek bir çözüm yöntemi kullanmaktır. İntra Sistoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI).
Belki sık sık IVF programını duyuyorsunuzdur? Günümüzde sıklıkla ve en yaygın şekilde uygulanan tüp bebek programı Tüp Bebek (IVF) yöntemidir veya sıklıkla konvansiyonel tüp bebek programı olarak adlandırılır. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte, çiftlerin çocuk sahibi olmasını kolaylaştırmak için ICSI ortaya çıktı. O zaman IVF ve ICSI arasındaki fark nedir? Bu iki şeyin farklı aşamaları var mı? İki yöntemin başarısı nasıl karşılaştırılır?
AYRICA OKUYUN: Hızlı Hamile Kalmak İster misiniz? Bu 8 Yolu Yapın
IVF ve ICSI IVF arasındaki fark
Tüp bebek ve ICSI yöntemlerinin temel amacı aynıdır, yani doğurganlık sorunu yaşayan evli çiftlerin çocuk sahibi olmalarına yardımcı olmaktır. Her iki yöntem de, annenin vücudu dışında döllenmeyi gerçekleştirmek için eşit olarak tasarlanmıştır. Ancak müstakbel fetüs hazır kabul edildiğinde normal bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi için rahim içine yerleştirilecektir. Tüp bebek ve ICSI arasındaki en büyük fark, sperm ve yumurtaların bir araya getirilmesi sürecinin nasıl döllenmenin gerçekleşmesine neden olduğudur.
IVF'de veya yaygın olarak geleneksel IVF yöntemi olarak adlandırılan, sperm hala yüzecek ve yumurta duvarına nüfuz edecek, bu da döllenme ile sonuçlanacak ve onu normal döllenmeden ayıran döllenme yeridir. Ancak ICSI yapıldığında, spermin artık yumurta duvarına kendisinin girmesi gerekmez, spermin yumurtaya kolayca girebilmesi için teknoloji ve tıbbi ekipman tarafından desteklenir.
AYRICA OKUYUN: Kanserden Sonra Hamile Kalmak İstiyorsanız Nelere Dikkat Etmelisiniz?
ICSI'ye ihtiyacı olan erkekler kimlerdir?
ICSI genellikle IVF başarısız olduğunda gerçekleştirilir. Ek olarak, ICSI, erkekleri doğurganlık sorunları olan çiftler için daha fazla ayrılma eğilimindedir. Bu nedenle, aşağıdaki koşullara sahip erkekler için ICSI bir çözüm olarak kullanılabilir:
- Düşük sperm sayısı üretin
- Anormal sperm şekli ve zayıf hareketlilik gibi spermle ilgili sorunlar vardır.
- Boşalamaz veya sperm bırakamaz
ICSI yan etkileri IVF ile aynı mıdır?
IVF ile karşılaştırıldığında, ICSI'nin hastalık genlerini kalıtım yoluyla alma şansı IVF'den daha fazladır. Bunun nedeni ICSI yönteminde spermin kendi yeteneği ile yumurta duvarına girme fırsatı verilmemesidir. Normal şartlar altında yumurta duvarına girebilen ve nüfuz edebilen sperm, diğer spermler arasında en iyi spermdir. Yani ICSI yapılırsa spermin en iyi olup olmadığını bilemeyiz çünkü sperm tıbbi bir cihaz yardımıyla yumurtaya girer.
AYRICA OKUYUN: Dikkatli Olun, Seks Yağları Hamile Kalmayı Zorlaştırabilir
IVF ile karşılaştırıldığında ICSI'nin başarı oranı nedir?
Genel olarak ICSI fertilizasyonunun başarısı IVF veya konvansiyonel IVF yöntemlerine göre daha yüksektir. ICSI yöntemi kullanılıyorsa, yumurtaların yaklaşık %50-80'i sperm tarafından başarıyla döllenebilir. Ancak fetüs doğana kadar hamileliğin başarısı, annenin durumuna bağlıdır ve aşağıdaki tahminler vardır:
- 18-34 yaş arası annelerde başarı %44'e ulaşabiliyor
- 35-37 yaş arası annelerde başarı %39'a ulaştı
- 40-42 yaş arası anne, daha sonra başarı %21'e ulaşıyor
- 43-44 yaş arası anneler, başarı sadece %11'e ulaşıyor
- Bu arada, 45 yaşından büyük annelerin başarısı sadece %2'dir.
Tüp bebek, tüp bebek veya ICSI programlarının gebe kalacak annenin yaşına çok bağlı olduğu sonucuna varılabilir. Hamile anne yaşı ne kadar büyükse hamilelik ve doğum sürecinde çeşitli sorunlar yaşama olasılığı o kadar fazladır. ICSI yapmak tüp bebek yapmaktan daha maliyetlidir, bu nedenle tüp bebek tedavisi görmek istiyorsanız önce bir uzmanla görüşmenizde fayda var.