Akıl sağlığı

Bazılarının Üçüncü Kişi Olmak İstemesinin Psikolojik Sebepleri

Evli birine aşık olsanız ne yapardınız? Aslında birçok insan sevdiği kişiden ayrılmak zorunda kalmak yerine romantik bir ilişkide üçüncü kişi olmayı tercih eder. Ancak, gerçekten sadece aşk yüzünden mi? Birinin üçüncü şahısta olmak istemesinin gerçek nedeni nedir? Burada psikolojik açıklamaya bakın.

Neden biri üçüncü kişi olmak istesin ki?

Bir ilişkideki üçüncü kişi elbette çoğu insan tarafından nefret edilecek ve sevilmeyecektir. Bu rolü üstlendiğinde buna katlanmak zorundasın. Bunun nedeni, diğer insanların ilişkilerinin uyumunu bozan biri olarak anılacak olmanızdır.

O zaman, bu neden oldu? Yapılan birkaç ankette, zorunluluktan dolayı bunu yapmaya cesaret ettiler.

Evet, 'aldatan' kişiler, ilişkilerini gizlemek zorunda kaldıklarında ve daha sonra sevgilisiyle gizlice buluştuğunda kendi zevklerini ve heyecanını hissedeceklerdir. Bu, onları vasat bir ilişkiden ziyade romantik bir ilişki yaşama konusunda daha hevesli yapar.

Öte yandan, eşleri, çiftin 'resmi' sevgilisinde eksik olduğu düşünülen şeyleri aramak için onlara geldiği için kendilerine güven duyarlar. Dolayısıyla buradan yapılanın doğru olduğuna dair bir güven duygusu doğuyor. Ayrıca bu gizli aşk ilişkisinden elde edilebilecek pek çok avantaj vardır.

Üçüncü şahısta olduğunuzda beyne olan budur.

Tüm kararlar, davranışlar ve yaptığınız şeyler elbette önce beyinde düşünme merkezi olarak işlenecektir. Bu rolü üstlenmeye karar verdiğinizde beyniniz gerçekten çok çalışıyor. Yani gizli bir ilişkiniz olduğunda beyin böyle çalışır.

1. Tutku artar

İlk başta beyniniz, mutluluk, heyecan duyguları yaratan ve sizi daha enerjik yapan hormon olan dopamin hormonuyla dolup taşacak. Pisa Üniversitesi'nden yapılan bir araştırma, bir kişi bu aşamadayken dopamin seviyelerinin, OKB (obsesif kompulsif bozukluk) hastalarının dopamin seviyeleri ile hemen hemen aynı olduğunu ortaya koydu.

O zaman, belki o zaman eşiniz için delirdiğiniz için çok mutlu hissedeceksiniz. Aslında sadece dopamin değil, serotonin ve endorfin de üretiliyor, bu sayede o anki mutluluk hissi artıyor.

2. Biyolojik dürtü

Sevgi, rahatlık, sempati ve hatta sevgi hissetmeye başladığınızda, o zaman vücudun oksitosin hormonu üretilir. Bu hormon sevgi, güven yaratır ve mevcut partnerinizle olan güveni ve bağları güçlendirir. Bir araştırma, ilişki içinde olan kişilerde oksitosin hormonu miktarının bekarlara göre çok daha yüksek olduğunu belirtiyor.

Partnerinizle ne kadar sık ​​görüşür ve vakit geçirirseniz, oksitosin hormonu o kadar fazla oluşur, o zaman otomatik olarak daha yakın hissedeceksiniz. Bu şekilde, zamanla bu gizli ilişkiden daha fazla yakınlık bekleyeceksiniz.

Yani aslında biyolojik bir insan dürtüsü var, yani hormonlardan, birinin neden üçüncü kişi olmaya istekli olduğu. Ancak bu, bu dürtünün engellenemeyeceği anlamına gelmez, evet. İnsanların kendilerinin bir ahlaki sistemi vardır, yani doğru ile yanlışı ayırt etme yeteneği. Bu, insanların sosyal hayattaki kurallara uygun olmayan biyolojik dürtüleri kontrol etmelerine yardımcı olabilir.

3. Zamanla, siz de depresyona gireceksiniz

Üçüncü kişilerle olan ilişkilerin çoğu gizli ve gizlidir. Bu nedenle, siz ve eşiniz kesinlikle bunu bir sır olarak saklamaya çalışacaksınız. Sinir sistemi uzmanları bunun sadece beyninizi karıştıracağını ve nihayetinde saklamanız gereken büyük bir sırla sizi strese sokacağını belirtiyor.

O sırada beyninizde bir türbülans olduğunu söyleyebilirsiniz. Bir yandan bu ilişkinin kamuoyunda bilinmesini istiyorsunuz ki bu büyük bir sır. Bu nedenle stres, depresyon ve dengesiz duygular ortaya çıkar. Bunun etkisi kişinin zihinsel ve fiziksel sağlığını bozabilir.

Bu yüzden, bu rolü oynamak için yeterince eğlenceli olduğunu düşündüyseniz, tekrar dikkatlice düşünmelisiniz. İhtiyacınız olan ilişkinin sadece fiziksel bir ilişki olduğu doğru mu? Her durumda ikinci sırayı almaya hazır mısınız? Sevgilinize sevginizi ve sempatinizi özgürce ifade edemezsiniz. Bunların hepsi, her birinize geri geliyor.

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found