Üniversite ödevlerini yapmak için geç kalmak veya neredeyse son teslim tarihi olan bir işi tamamlamak, arada bir yapmış olabilirsiniz. Her ikisi de uykunuzu kaçırabilir çünkü genellikle yaptığınız 7-8 saatlik uyku süresi kısalır. Gün içinde uyuyarak uyku borcunuzu kapatabileceğinizi düşünebilirsiniz. Ancak, uyku eksikliğinin kilonuzla ilgili olduğunu biliyor muydunuz? Yani, uyku eksikliğinin etkileri kilo verebilir veya kilo alabilir, değil mi?
Uykusuzluğun Etkileri Kilo Verebilir mi, Kilo Alabilir mi?
Çoğunuz muhtemelen sadece uyku eksikliğinin gün boyunca uykulu gözlere neden olabileceğini biliyorsunuzdur. Uykusuzluğun etkisi o kadar basit değil. Aslında yetersiz uyku süresi kilonuzu yani kilo almanızı etkileyebilir.
Uykusuz kaldığınızda vücudunuzun kilo almasının birkaç yolu vardır:
1. İştah artma eğilimindedir
Midenizdeki dolgunluk hissi, beyin tarafından üretilen leptin hormonundan etkilenir. Bu hormon, vücudun ideal vücut ağırlığını koruyabilmesi için gıda alımını ve enerji harcamasını düzenlemekten sorumludur.
Sadece bu değil, aynı zamanda açlığı artırmakla görevli olan ghrelin hormonu da var, böylece vücudun enerji eksikliği yaşamaması için daha fazla yemek yersiniz. Bu hormon üretiminin her ikisinin de uykunuzun kalitesine bağlı olduğu ortaya çıkıyor.
Mayo Clinic, günde dört saat uyumanın açlığı ve iştahı artırabileceğini söylüyor. Bu, uyku eksikliğinin etkilerinin ghrelini artırabileceği ve leptini azaltabileceği ve kilo vermenizi zorlaştırabileceği anlamına gelir. Bunun nedeni, iştahınız arttığı için büyük miktarlarda yemek yemeniz daha olasıdır.
2. Özlem yüksek kalorili yemek
Uykusuzluğun etkileri kilo vermenizi zorlaştırabilir çünkü yüksek kalorili yiyecekleri yeme isteği hızla artar. Sonuç olarak, ne kadar çok kalori alırsanız, kilo alma riskiniz o kadar artar.
3. Vücut yorgun olduğu için daha az aktif
Kalorisi yoğun yiyeceklerle atıştırma isteğinin artması, hareket ederken daha aktif olmanızı gerektirir. Amaç, fazla kalorilerin yakılarak enerjiye dönüştürülebilmesi ve kilo alımına neden olmamasıdır.
Ne yazık ki, uykusuz olan insanlar, kendilerini hasta ve yorgun hissederek uyanma eğilimindedirler, bu da onları pek çok aktiviteyi yapmakta isteksiz kılar ve uyumayı tercih eder. Sonuç olarak, kilo alımı meydana gelebilir.
Kilo verme programı sırasında uyku bozukluklarının etkileri
Önceki açıklamanın tüm etkilerine dayanarak, uyku yoksunluğu yaşıyorsanız kilo vermenin çok çaba gerektirdiği sonucuna varabilirsiniz. Özellikle uykusuzluk, uykusuzluk, uyku apnesi veya huzursuz bacak sendromu gibi uyku bozukluklarından kaynaklanıyorsa.
Yani diyet yapıyorsanız ancak uyku kaliteniz hala düşükse yaptığınız kilo verme çabaları tatmin edici sonuçlar vermeyecektir. Tamamen başarısız olabilir.
Bu nedenle, kilo vermeye çalışıyorsanız ve elinizden gelenin en iyisini yapmadığınızı düşünüyorsanız, uykunuzun kalitesine bir bakın. Hala yeterince uyuyamıyorsanız, diyetinizin başarısız olmasının nedeni bu olabilir.
Sonuç olarak, başarılı bir diyet istiyorsanız, dağınık uyku düzeninizi de iyileştirin. Endişelenmeyin, uykusuz kalmamak ve sorunsuz kilo vermek için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz.
- Erken yatmak ve sabah erken kalkmak için bir program yapın. Erken yatmak daha az uyumanızı engeller ve erken kalkmak sabahları daha aktif olmanızı sağlar, bu nedenle iştahla ilgili hormonların üretimi de dahil olmak üzere metabolizmanız için daha iyidir.
- Özellikle büyük porsiyonlarda yatmadan önce yemek yemekten kaçının. Yatmadan en az 2-3 saat önce sağlıklı bir atıştırmalık yemek daha iyidir.
- Kurallara uygun olduğu sürece uyumak sorun değil. Uyumanız gereken bazı şekerleme kuralları, yaklaşık 10-20 dakika veya 1 saatten fazla uyumamak ve bunu öğleden sonra 3'ten önce yapmaktır.
- Yatmadan, meditasyondan veya keyif aldığınız bir aktiviteden önce rahatlama terapisi ile stresi yönetmeyi öğrenin. Çünkü stres, bazı insanları stresten kurtulmanın bir yolu olarak daha fazla yemeye yöneltebilir.
- Kalori alımını azaltarak ve egzersiz gibi fiziksel aktiviteyi artırarak kilo verme kurallarına uyun.
- Uyku bozukluğunuz günlük aktivitelerinizi etkileyecek kadar şiddetliyse, bir doktora danışmaktan çekinmeyin.