Beyin ve Sinir Sağlığı

Parkinson Hastalığının Çeşitli Olası Nedenleri

Parkinson hastalığını duydunuz mu? Bu hastalık, bir kişinin vücudundaki hareket fonksiyonunun kontrolünün kaybına neden olabilir. Böylece hasta yürümek, yazmak ve hatta gömleği iliklemek gibi basit günlük aktivitelerini yapmakta zorlanacaktır. Ancak, Parkinson hastalığına neyin sebep olduğunu biliyor musunuz? İşte size tam inceleme.

Parkinson hastalığı nasıl oluşur?

Parkinson hastalığı, beynin substantia nigra adı verilen kısmındaki sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybı, ölümü veya bozulması nedeniyle oluşur. Bu bölümdeki sinir hücreleri, dopamin adı verilen bir beyin kimyasalı üretme işlevi görür. Dopaminin kendisi, beyinden sinir sistemine vücut hareketlerini kontrol etmeye ve koordine etmeye yardımcı olan bir haberci görevi görür.

Bu sinir hücreleri ölür, kaybolur veya hasar görürse beyindeki dopamin miktarı azalır. Bu durum beynin hareketi kontrol etmede düzgün çalışamamasına neden olur. Sonuç olarak, bir kişinin vücut hareketleri yavaşlar veya başka anormal hareket değişiklikleri meydana gelir.

Bu sinir hücrelerinin kaybı yavaş bir süreçtir. Bu nedenle Parkinson semptomları yavaş yavaş ortaya çıkabilir ve zamanla kötüleşebilir. NHS bile, bu semptomların ancak esas nigradaki sinir hücreleri yüzde 80'e varan oranda kaybettiğinde ortaya çıkmaya ve gelişmeye başladığını söyledi.

Parkinson hastalığına ne sebep olur?

Şimdiye kadar, Parkinson hastalığı olan kişilerde substantia nigra'daki sinir hücrelerinin kaybının nedeni kesin olarak bilinmiyor. Bununla birlikte, bilim adamları, duruma neden olmada genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun rol oynadığına inanıyor. Aşağıdakiler, Parkinson hastalığının nedenleri hakkında eksiksiz bilgilerdir:

  • Genetik

Bazı hastalıklar kalıtsal olabilir, ancak bu Parkinson hastalığını tam olarak etkilemez. Parkinson Vakfı, bunun nedeninin, genetik faktörlerin tüm Parkinson hastalarının yalnızca yüzde 10-15'ini etkilediğini söylüyor.

Parkinson hastalığını tetikleyen en yaygın genetik etki, LRRK2 adlı bir gendeki mutasyondur. Bununla birlikte, bu gen mutasyonunun vakaları hala nadirdir ve genellikle Kuzey Afrika ve Yahudi kökenli ailelerde görülür. Bu gen mutasyonuna sahip bir kişi de gelecekte Parkinson geliştirme riski altında olabilir, ancak hiçbir zaman hastalığa yakalanmayabilir.

  • Çevre

Genetikte olduğu gibi, çevresel faktörler de Parkinson hastalığından tam olarak sorumlu değildir. Aslında, NHS, çevresel faktörleri Parkinson hastalığına bağlayan kanıtların yetersiz olduğunu söylüyor.

Toksinlere (pestisitler, herbisitler ve hava kirliliği) ve ağır metallere maruz kalma ve tekrarlayan kafa yaralanmaları gibi çevresel faktörlerin, bir kişinin Parkinson'a yakalanma riskini artırdığı söylenmektedir. Ancak bu risk nispeten küçüktür. Çevresel faktörler, özellikle genetik yatkınlığı olan kişilerde Parkinson hastalığının gelişimini etkileyebilir.

Yukarıdaki nedenlere ek olarak, Parkinson hastalarında beyinde başka durumlar ve değişiklikler de meydana gelir. Bu durumun, Parkinson hastalığının nedeni, yani aşağıdakilerin varlığı konusunda önemli ipuçları taşıdığına inanılmaktadır: Lewy cisimleri veya beynin sinir hücrelerinde olağandışı olan alfa-sinüklein proteini de dahil olmak üzere belirli maddelerin kümeleri.

Parkinson hastalığına yakalanma riskini artıran faktörler nelerdir?

Çevre de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerin bir kişinin Parkinson hastalığına yakalanma riskini artırdığı söylenir. Tamamen neden olmasa da ileride Parkinson hastalığını önleyebilmek için bu faktörlere dikkat etmeniz gerekiyor. Aşağıdakiler, Parkinson hastalığı için bilmeniz gerekebilecek risk faktörleridir:

  • Yaş

Parkinson hastalığı, yaşlılarda (yaşlılarda) veya 50 yaşın üzerinde sık görülen bir hastalıktır. Hastalık daha genç yaşta teşhis edilebilmesine rağmen, genç insanlar nadiren Parkinson hastalığına yakalanır. Bu nedenle, Parkinson hastalığı riski yaşla birlikte artar.

  • Cinsiyet

Bunun kesin bir açıklaması olmamasına rağmen, erkekler Parkinson hastalığına kadınlardan daha duyarlıdır. Ulusal Yaşlanma Enstitüsü'ne göre, hastalık kadınlardan yüzde 50 daha fazla erkeği etkiliyor.

  • Torunları

Parkinson kalıtsal bir hastalık değildir. Bununla birlikte, Parkinson öyküsü olan bir aile üyeniz varsa, hastalığa yakalanma riskiniz daha fazladır. Risk çok küçük olmasına rağmen, bu, Parkinson hastalığının nedeni olabilecek genetik faktörler nedeniyle ortaya çıkabilir.

  • Zehire maruz kalma

Pestisitler, herbisitler gibi toksinlere ve hava kirliliğindeki zararlı maddelere maruz kalmanın Parkinson hastalığına yakalanma riskini arttırdığı söylenmektedir. Plantasyonlarda sıklıkla kullanılan pestisitler ve herbisitlerin, Parkinson hastalığı ile yakından ilişkili olan vücutta oksidatif strese ve hücre hasarına neden olduğu söylenmektedir.

Çeşitli araştırmalar, havadaki ozon, nitrojen dioksit ve bakır metalleri (cıva ve manganez) dahil olmak üzere çeşitli hava kirleticilerinin de nispeten küçük olmasına rağmen Parkinson hastalığı riskini artırabildiğini bulmuştur.

Bu zararlı maddelere ek olarak, Trikloretilen (TCE) ve Poliklorlu Bifeniller (PCB'ler) gibi birçok endüstride solvent olarak sıklıkla kullanılan kimyasallar da özellikle uzun süreli maruziyette Parkinson riski ile ilişkilidir.

  • Metale maruz kalma

Belirli mesleklerden çeşitli metallere maruz kalmanın Parkinson hastalığının gelişimiyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte, metallere uzun süreli maruz kalmanın ölçülmesi kolay değildir ve Parkinson riski ile belirli metaller arasındaki ilişkiyi ölçen çalışmaların sonuçları da tutarsızdır.

  • Kafa travması

Travmatik beyin hasarı da Parkinson hastalığına neden olabilecek risk faktörlerinden biri olarak belirtilmektedir. Bununla birlikte, hastalığın gelişimi genellikle yaralanma meydana geldikten birkaç yıl sonra hissedilir. Bunun altında yatan mekanizma hala belirsizdir.

  • Belirli işler

Bazı meslekler Parkinson hastalığı riski ile ilişkilidir. Bu, tarım veya sanayi işçileri gibi belirli toksinlere, kimyasallara veya metallere maruz kalma riskinin olduğu mesleklerle yakından ilgili olabilir.

  • Yaşam alanı

Belirli ikamet alanları, bir kişinin Parkinson hastalığına yakalanma riskini de artırabilir. Bu, çevresel faktörlerdeki farklılıklar ve genetik risk ile ilgilidir. Çeşitli araştırmalar, kırsal alanlarda yaşayan insanların, tarım alanlarından gelen toksinlere maruz kalma risk faktörleri nedeniyle Parkinson hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu sonucuna varmıştır.

Bununla birlikte, aynı zamanda, kentsel alanlarda yaşayan birinin de hava kirliliğine maruz kalma riski altında olduğu ve bu riskin de sıklıkla Parkinson hastalığı riski ile ilişkili olduğu belirtilmelidir.

  • Az yağlı süt

yayınlanan bir araştırmaya göre Amerikan Nöroloji Akademisi Tıp DergisiHer gün en az üç porsiyon az yağlı süt tüketen kişilerin Parkinson hastalığına yakalanma riski, günde ortalama sadece bir porsiyon az yağlı süt tüketen kişilere göre yüzde 34 daha fazlaydı.

Bu bulgulara dayanarak, araştırmacılar, az yağlı süt ürünleri alımının Parkinson hastalığı riskinin artmasıyla ilişkili olabileceği sonucuna varmışlardır. Ancak bu çalışma tamamen gözlemsel olduğundan, bu varsayımın nedenini ve sonucunu açıklayamaz. Az yağlı sütün Parkinson hastalığının bir nedeni olup olmadığını belirlemek için daha fazla derinlemesine araştırmaya ihtiyaç vardır.

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found