Herkesin kendi korkuları vardır. Bununla birlikte, bazılarının oldukça benzersiz ve garip korkuları vardır, bunlardan biri dokunulma korkusu veya tıbbi terimlerle haphefobidir. Bu tür bir fobiyi merak ediyor musunuz? Hadi, aşağıdaki incelemede nedenleri ve bunların nasıl üstesinden gelineceği hakkında daha fazla bilgi edinin!
Hafefobi veya dokunulma korkusu nedir?
Kaynak: CDN Akıl SağlığıHafefobi, sahip olan kişinin hayatını ciddi şekilde bozabilecek, dokunulma korkusu ve kaygısıdır. Bu fobi, bir kişiyi belirli bir nesneden veya durumdan korkan belirli fobiler sınıfına aittir.
Bu fobisi olan kişilerde ortaya çıkan tipik belirtiler, kendilerini endişeli, rahatsız hissetmek, terlemek ve hatta başkaları tarafından dokunulduğunda panik atak yaşamaktır.
Diğer fobiler gibi, haphefobi de mide bulantısı, hiperventilasyon, kalp çarpıntısı, bayılma yaşayabilir ve ağlama, titreme, korku içinde koşma ve hatta vücudu korkudan sertleştirme gibi kendi kendine tepkilere neden olabilir.
Bazı hastalar kimsenin dokunmasından korkabilir ama sadece karşı cinsten korkanlar da vardır. Bu nedenle, sadece herkes onlarla fiziksel temas kuramaz.
Bu durum hastaların günlük hayatlarını yaşamalarını zorlaştırmaktadır. Özellikle aktivite birçok insanı içeriyorsa. Buna ek olarak, diğer insanlar da, özellikle yeni tanışan insanlar için, durumu anlamakta zorlanır, çünkü bu, yanlış anlamalara yol açabilir. Bu nedenle, hastanın yaşam kalitesinin tekrar iyileşmesi için tedavi görmesi gerekir.
Hafefobiye ne sebep olur?
Çoğu durumda olduğu gibi, kişinin hayatının bir noktasında yaşadığı travma, bu dokunma korkusunun nedeni olabilir. Bunun nedeni, beyinlerinin yaşamları boyunca çoğunlukla çağrışımlar yapmakla, çok tatsız bir şeye dokunmak veya dokunmakla meşgul olmasıdır.
Genellikle çok dar bir kişisel alana sahiptirler, bu nedenle kendilerine dokunan insanlar genellikle mahremiyet sınırlarının ihlali olarak sınıflandırılır. Ayrıca, acı çeken kişinin, dokunmaktan korkmasına neden olan korkunç cinsel şiddet, saldırı veya istismarın kurbanı olması da olabilir.
Küçük vakalarda, diğer insanlarla temastan korkma, tiksinti tepkisine yol açabilir, bu nedenle hasta kaçınmayı veya reddetmeyi tercih eder.
Peki, hafefobi nasıl aşılır?
Mayo Clinic sayfasından başlayarak, tedavi edilmeyen belirli fobiler komplikasyonlara yol açabilir. İlk olarak, hastalar sosyal izolasyona eğilimlidir, bu da onları yalnız yapar, ilişkilerde, işte ve eğitimde sorunlar yaşar. Aslında, onun yaşındaki diğer insanlar gibi sosyal becerilerini geliştirmede sorunları var.
İkincisi, depresyon ve diğer anksiyete bozuklukları gibi başka akıl hastalıkları geliştirme riski de yüksektir. Sahip oldukları bir fobiyle yaşamanın stresi, onları uyuşturucu kullanmaya veya alkol bağımlısı olmaya da teşvik edebilir. Üçüncüsü, durum ne kadar şiddetli olursa, intihar etme riskleri de o kadar yüksek olur.
Dokunma korkusundan kaynaklanan kötü etkiler görüldüğünde bu durum acil tedavi gerektirir. Daha hızlı kullanım, daha kolay tedavi.
Aşağıdakiler, doktorunuzun size önerebileceği haphefobi tedavileridir.
1. Psikoterapi
Bu terapi, belirli fobileri olan insanlar için ilk tedavi yöntemidir. Hastaların fobilerini yenmek için genellikle maruz kaldıkları iki tür psikoterapi vardır, bunlar maruz kalma terapisi ve bilişsel davranışçı terapidir.
Maruz kalma terapisi, hastanın korktuğu şeylere tepkisini değiştirmesine yardımcı olmaya odaklanır. Bu terapide hasta tekrar tekrar ve kademeli olarak bu şeyler ve durumlarla karşı karşıya kalır. Bu tekrarlanan maruz kalma, hastaların kaygılarını yönetmelerine yardımcı olabilir.
Bilişsel davranışçı terapideyken, hastanın korktuğu şeyin üstesinden gelmesine yardımcı olmak için maruz bırakma terapisini diğer tekniklerle birleştirmek. Bu terapide hastalar her dokunuşun kötü, iğrenç ve hayati tehlike oluşturmadığını bir kez daha anlayacaklardır. Hasta ayrıca kaçınmayı veya dokunmaya karşı direnci azaltmayı da öğrenecektir.
2. Uyuşturucu alın
Genellikle, terapi, haphefobi için bir tedavi olarak oldukça başarılıdır. Ancak bazı durumlarda doktorlar, özellikle panik atak belirtileri gösteren hastalarda bazı ilaçları reçete edebilir. Doktorların reçete ettiği iki tür ilaç vardır.
- Kalp atış hızının artmasına, yüksek tansiyona, çarpıntıya ve vücut titremesine (titreme) neden olan adrenalinin uyarıcı etkilerini bloke eden beta blokerler.
- Kaygıyı azaltmaya yardımcı olmak için benzodiazepinler gibi sakinleştiriciler. Bir notla, hastaların bu ilacı uzun vadede kullanmamaları ve mutlaka doktor reçetesi ile olmaları gerekmektedir. Bununla birlikte, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı öyküsü olan hastalar için bu ilaçtan kaçınmak en iyisidir.