Stres asla hayatınızdan ayrılmaz. Ne yazık ki, birçok insan, durum kötüleşene ve hatta ciddi zihinsel sorunlara neden olana kadar ortaya çıkan stres belirtilerini fark etmez. Bunun olmaması için stresli olduğunuz zamanlardaki bazı özellikleri bilmelisiniz.
Aslında stres nedir?
Ruh sağlığı uzmanlarına göre stres, bireysel psikolojik özellikler ve süreçlerle ilişkili uyarlanabilir bir tepkidir. Rahatlık bölgesinin dışında kalan bir kişinin başına stres gelebilir ve bu da vücudun normalden farklı tepki vermesine neden olabilir.
Bir insanı bu kadar strese sokabilecek birçok şey var. Bununla birlikte, genel olarak konuşursak, nedenler dörde ayrılır, yani kendinden, en yakın insanlardan, işten ve çevreden.
Örneğin, iş talepleriyle karşılaştığınızda, eşinizle kavga ederken veya hatta kendi belirlediğiniz hedefler tarafından baskı altındayken. Çevrenizdeki insanlar da stresli ve depresif hissediyorsa, bunun size de bulaşması imkansız değil, biliyorsunuz.
Peki, fiziksel stresin belirtileri nelerdir?
Aslında stres vücutta çeşitli değişikliklere neden olacaktır. Eh, bu yaşanan stresin ciddiyetine bağlıdır. Stres, hafiften şiddetliye kadar 5 seviyeye ayrılır.
İlk seviye
Bu aşamada stres hala normal kabul edilir ve endişelenecek bir şey yoktur. Yani stres hala hafiftir, iyi idare edilebilir. Örneğin, halka açık bir sunum yapma konusunda gergin olduğunuzda.
Ortaya çıkan sorunları çözme konusunda kendinize güvenmeye devam edecek ve duyguları iyi kontrol edebileceksiniz. Aslında, bu günlük rutininizi etkilemez, yine de iyi yiyebilir, iyi uyuyabilir ve iyi çalışmaya devam edebilirsiniz.
İkinci seviye
Bu, yaşanan stres günlük aktivitelere müdahale etmeye başladıysa belirtilir. Örneğin, sevilen birini kaybetmek veya bir partnerden ayrılmak. Bu olduğunda, öfke, hayal kırıklığı, üzüntü veya umutsuzluk gibi olumsuz duygular ortaya çıkacaktır.
Genellikle, bu durumda olan insanlar, var olan stres ve baskıya dayanamayacaklarını hissetmeye başlarlar. Bu nedenle, örneğin uyuşukluk, enerji eksikliği, kalp çarpıntısı ve kas gerginliği gibi çeşitli fiziksel değişiklikler ortaya çıkmaya ve ağrıya neden olmaya başlamıştır.
Üçüncü seviye
Bir önceki aşamadaki stresin üstesinden gelinemezse, olumsuz duygular ortaya çıkmaya devam edecek ve sonunda daha da kötüleşecektir. Üçüncü derece stresin en tipik belirtisi vücut işlevindeki bir değişikliktir.
Bu stres düzeyine sahip kişiler genellikle uyumakta güçlük çekerler (uykusuzluk), mide asidi bozuklukları ve sık bağırsak hareketleri veya düzensiz idrara çıkma gibi sindirim bozuklukları ortaya çıkar. Bu stresi yaşayan kişinin başka bir durumu varsa hastalığın belirtileri daha da kötüleşecektir.
dördüncü seviye
Bu seviyedeki stres, genellikle üstesinden gelinmesi çok zor olan ve kritik bir durumu işaret eder. Bunun nedeni, olumsuz duyguların genellikle siz farkına varmadan ortaya çıkması ve tek bir şeye odaklanmanızı zorlaştırmasıdır. Ek olarak, stres beyindeki kimyasal süreçlere müdahale ederek bilişsel işlevi bozabilir.
Derhal tedavi edilmezse stres belirtileri daha da kötüleşir ve depresyona, panik ataklara, anksiyete bozukluklarına veya bipolar bozukluğa dönüşebilir. Aslında stresten kurtulmak için birini intihara teşebbüs ettirmek.
Beşinci seviye
Bu seviye, yaşanan stresin düzelmediğini ve sonunda daha da kötüleştiğini gösterir. Bu duruma sahip kişiler, sosyal hayattan çekilirler, günlük aktivitelerini düzgün bir şekilde yerine getiremezler ve gün boyunca ağrı hissederler.
Stresle ne kadar erken baş edilirse, iyileşme o kadar hızlı olur. Bununla birlikte, stres çok şiddetli ise, genellikle uzun bir tedavi gerektirir. Bu, hastayı daha da depresif ve hatta çaresiz hale getirebilir, çünkü iyileşme umutlarının olmadığını düşünürler.
O halde ne zaman doktora veya psikoloğa gitmeli?
Stres belirtileri yaşıyorsanız ve bunlarla baş etmekte zorlanıyorsanız, hemen bir psikolog veya psikiyatrist gibi bir uzmana başvurun.
Genellikle ikinci ve üçüncü seviye stres için bir psikologdan yardım isteyebilirsiniz. Bu arada, dördüncü ve beşinci stres seviyeleri için bir psikiyatristten özel tedaviye ihtiyacınız var.
Stres nasıl önlenir?
Kontrolsüz bırakılan stres, depresyona dönüşebilir ve çeşitli psikosomatik belirtilere neden olabilir. Psikosomatik, zihinsel bir bozukluğun sonucu olarak ortaya çıkan fiziksel belirtilerdir.
Örneğin, stresli olduğunuzda baş ağrısı, mide ağrısı, sırt ağrısı ve faaliyetleri engelleyebilecek diğer sorunlar gibi semptomlar yaşarsınız.
Neyse ki stresten kaçınabilirsiniz ve bu yöntemi stres yönetimi olarak adlandırıyorum. Pekala, her gün karşılaştığınız stresi yönetmenin bazı yolları oldukça kolaydır, örneğin:
1. Kendinizi anlayın ve nedenini bulun
Stresle başa çıkmanın ilk adımı, stresi neyin tetiklediğini veya nedenlerini bulmaktır. Son zamanlarda neden odaklanamadığınız veya uyumakta güçlük çektiğiniz gibi, hissettiğiniz değişikliklerin nedenini aramaya başlayın.
Ardından, yavaş yavaş duygularınızı kontrol etme, pozitif kalmaya çalışma ve kendinizi motive etme yeteneğiniz üzerinde çalışmanız gerekir.
2. Çevreden motivasyon aramak
Stresin bulaşıcı olabileceğini kesinlikle biliyorsun, değil mi? Evet, stresten kurtulmak için elbette pozitif düşünen insanlarla çevrili olmanız gerekiyor. Olumlu düşüncelerin yaratılması, düşünme şeklinizi değiştirebilir, böylece gelen sorunları bir yük olarak değil, bir meydan okuma olarak değerlendirirsiniz.
3. Gevşeme terapisi yapın
Stres genellikle çeşitli sorunlardan bir çıkış yolu bulmaya çalışırken ortaya çıkar. Kaygı ve şüphe bile önlenemez ve sonunda sizi daha da depresyona sokar.
Pekala, bu olduğunda tek yapman gereken sakin kalmaya çalışmak. Nefesinizi düzenlemeye çalışın, gözlerinizi kapatırken derin bir nefes alın. Ardından, başınıza gelen iyi şeyleri düşünerek yavaş yavaş gitmesine izin verin.
Bu alıştırma sizi daha rahat, odaklanmış ve sorunu çözmek için en iyi çözümü belirleyebilmenizi sağlar. Ayrıca, biraz zaman geçirebilirsiniz. canlandırıcı, tatil yapmak veya sevdiğiniz bir şeyi yapmak gibi.
4. Spor yapmayı deneyin
Egzersiz sadece vücut için sağlıklı olmakla kalmaz, aynı zamanda ruh halini daha iyi hale getirir. Hele ki size en yakın kişiler eşliğinde spor yaparken ortam daha da heyecanlı hale geliyor.
Bunun nedeni, egzersiz yaptığınızda vücudunuzun endorfin üretimini artırmasıdır. Bu hormon ağrıyı azaltmada, sakinlik ve mutluluk hissi yaratmada rol oynar.