Beslenme

Güvende Kalmak İçin 6 Düşük Karbonhidratlı Diyet Kuralı

Düşük karbonhidratlı bir diyete geçmek, kilo kaybı için giderek daha popüler bir trend haline geliyor. Bu diyet doğru yapılırsa sadece ideal kilonuza ulaşmanıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda daha sağlıklı olmanızı da sağlar. Ancak yöntem yanlışsa etkisi kötü olabilir. Aşağıdaki açıklamaya göz atın.

Düşük karbonhidrat diyeti nedir?

Düşük karbonhidratlı diyet, karbonhidrat miktarını sınırlayan ve protein ve yağ tüketimini artıran bir beslenme şeklidir.

Düşük karbonhidrat ilkelerine sahip çeşitli diyet türleri vardır, örneğin ketojenik diyet, eko-atkins, Hollywood diyeti, bölge diyeti, Dukan diyeti, paleo diyeti vb. Bu diyet türlerinin her birinin aynı prensipte belirli kuralları vardır: karbonhidrat alımı düşük olmalıdır.

Düşük karbonhidratlı bir diyete nasıl güvenle devam edilir?

1. Daha fazla su için!

Düşük karbonhidratlı bir diyete başladığınızda, vücudunuz metabolik değişikliklere uğrayacaktır.

Düşük karbonhidratlı diyet yapan ve yerine yüksek yağ tüketen kişilerde vücut ketozis yaşayacaktır. Ketoz, insan vücudunun yakıt olarak kullanılmak üzere keton ürettiği bir durumdur, çünkü artık karbonhidratlardan yakıt yoktur.

Bu ketonlar daha sonra vücut tarafından idrar yoluyla atılır. Vücuttaki keton içeriği ne kadar yüksek olursa, idrar yoluyla o kadar fazla atılması gerekir. Dehidrasyon riski artar. Bunun için olası dehidrasyonu önlemek için daha fazla iç.

2. Elyafı unutma

Lif aslında bir karbonhidrattır, ancak lif vücut tarafından emilemez, enerji üretmez ve kan şekeri seviyelerini etkilemez. Lif aslında vücudu kabızlıktan korur; bu, genellikle biri diyetini değiştirdiğinde ortaya çıkan yan etkilerden biridir.

Lif kaynaklarına örnek olarak sebzeler verilebilir. Sebzeler karbonhidrat bakımından düşüktür ancak vücudun gerçekten ihtiyaç duyduğu çok fazla lif içerir. Sebzelerdeki lif ve su içeriği mideyi doldurarak daha hızlı dolmasını sağlar. Hipotalamus (beynin yemeyi durdurmak için sinyaller alan bölgesi), midedeki yiyeceklerin tam durumuna yanıt olarak "dolu" mesajını alır.

Çok fazla sebze yersek, beyin mesajı hemen alır. Dolu hissedeceksiniz ve daha az yemek yeme olasılığınız daha düşük olacak. Yetişkin kadınlar için en az 25 gram, yetişkin erkekler için 38 gram olan lif ihtiyacını karşılamayı unutmayın.

3. Aşırı yemeyin

Birisi düşük karbonhidratlı diyet yapıyorsa, bu mümkün olduğunca fazla protein ve yağ tüketebileceğiniz anlamına gelmez. Et ve peynirin aşırı tüketimi sadece sağlık açısından risk oluşturmaz, aynı zamanda bu besinlerin kalorisi yüksek olduğu için kilo artışına da neden olabilir. Acıktığınızda yiyin ve doymadan önce durun.

4. Diyete yeni başlarken vücuda bir adaptasyon dönemi verin

Düşük karbonhidratlı bir diyete başlamaya karar verdiğinizde, vücudunuzun bir adaptasyon sürecinden geçmesi gerekir. Bu nedenle karbonhidrat miktarını yavaş yavaş azaltın, karbonhidrat alımınızı çok hızlı kesmeyin.

Zayıf vücut, enerji eksikliği ve kabızlık, deneyimleyeceğiniz ilk değişikliklerdir. Diyetin ilk haftalarında vücudunuzun nasıl hissettiğine dikkat edin. Semptomlar kötüleşirse bir doktora veya lisanslı bir beslenme uzmanına danışın çünkü bu diyet size uygun olmayabilir. Metabolizmanızı başka birininkiyle aynı kefeye koymayın.

5. Düzenli egzersiz

Diyetinizi değiştirmeye karar verdiğinizde, spor yapmak için tembel olmak gibi birçok ayartma ortaya çıkar. Aslında, egzersiz vücudun kiloyu kontrol etmesine ve kalori yakmasına yardımcı olabilir.

Egzersiz ayrıca kardiyovasküler sistemin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Kalp ve akciğer sağlığı düzeldiğinde, günlük aktiviteleri gerçekleştirmek için daha fazla enerjiniz olacaktır. Bunun ötesinde, egzersiz ruh halimizi ve uykumuzu da iyileştirebilir.

6. Daima meyve ve sebze yiyin

Sebze ve meyveler vücut için vitamin ve mineral kaynaklarıdır. Vitamin ve mineraller vücuttaki tüm metabolik süreçler için gereklidir. Hangi besin kaynaklarını yersek yediğimiz, vücuttaki emilim sürecine yardımcı olmak için vitamin ve minerallere ihtiyacımız var.

Sebze ve meyveler ayrıca kanser, şeker hastalığı, kardiyovasküler hastalık, kan basıncını düşürme ve diğerleri gibi metabolik hastalıkların önlenmesine yardımcı olur.

$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found